Makaleler
Asrın Grup'tan makaleler, gelişmeler, gayrimenkul, medya ve yerel haberleri...

Üst hakkı, gayrimenkul hukukunda belirli koşullar altında bir kişi ya da kuruluşun başkasına ait bir arazi üzerinde yapı inşa etmesine veya var olan bir yapıyı kullanmasına olanak tanıyan bir irtifak hakkıdır. Bu hak, taşınmaz maliki ve üst hakkı sahibi arasında belirli bir süre için yapılan bir anlaşma ile tesis edilir. Üst hakkı, Türk Medeni Kanunu'nun 726, 826 ve 836. maddelerinde düzenlenmiştir ve bir gayrimenkul üzerinde kullanılabilecek irtifak haklarından biri olarak tanımlanır. Üst hakkı, arazi sahibinin mülkiyet hakkını korurken, üst hakkı sahibine, arazi üzerinde bağımsız olarak inşa ettiği yapının mülkiyetine sahip olma hakkı tanır. Bu, özellikle ticari ve ekonomik projelerde kullanılabilen önemli bir hukuki düzenlemedir. Üst hakkı, yalnızca arazinin kullanımı ile sınırlı kalmaz; aynı zamanda inşa edilen yapının mülkiyetinin üst hakkı sahibine ait olmasını sağlar.

1. Üst Hakkının Tarihsel Gelişimi ve Kökenleri

Üst hakkının kökeni, Roma hukukuna kadar uzanmaktadır. Roma döneminde arazi sahiplerinin kendi toprakları üzerinde belirli hakları korurken, bu topraklarda yapılan yapılar için üçüncü kişilere mülkiyet hakkı tanıyan düzenlemeler yapılmaktaydı. Bu durum, özellikle tarım alanında araziye yatırım yapmak isteyen ancak araziyi satın almayan kişiler için avantajlıydı. Üst hakkı, bu geleneksel uygulamanın modern hukuk sistemlerinde yapılandırılmış bir versiyonudur. Zaman içinde gayrimenkul piyasasında ekonomik ihtiyaçlar doğrultusunda bu hakların önemi arttı. Türkiye’de de 20. yüzyılın ortalarından itibaren özellikle ticari projelerde kullanılmaya başlanan üst hakkı, hem bireylerin hem de kamu kurumlarının sıklıkla tercih ettiği bir uygulama haline geldi.

2. Üst Hakkının Diğer İrtifak Hakları ile Farkları Nelerdir?

İrtifak hakları, bir taşınmaz mal sahibinin taşınmazına başka bir kişi ya da kuruluşun belirli bir amaçla kullanma hakkı tanıdığı düzenlemelerdir. Üst hakkı, diğer irtifak haklarından farklı olarak bağımsız ve sürekli olma özelliğine sahiptir. Örneğin, geçit hakkı veya kaynak hakkı gibi diğer irtifak hakları, taşınmaz malike belirli bir kullanım sağlarken, bu hak genellikle bağımsız bir mülkiyet hakkı içermez. Üst hakkının bu diğer irtifak haklarından ayırt edici özelliği, hak sahibine inşa ettiği yapının mülkiyetini bağımsız bir şekilde devredebilme olanağı tanımasıdır. Aynı zamanda, üst hakkı tapu kütüğüne bağımsız bir taşınmaz olarak kaydedilebilir ve bu da hak sahibine mülkiyet güvencesi sağlar.

3. Üst Hakkının Özellikleri: Bağımsız ve Sürekli Hak

Üst hakkının en önemli özelliklerinden biri, bağımsız ve sürekli bir hak olmasıdır. Bu durum, üst hakkı sahibine arazinin mülkiyetine sahip olmaksızın uzun vadeli bir yapı kullanımı ve mülkiyeti hakkı tanır. Türk Medeni Kanunu’na göre, üst hakkı, en az 30 yıl süreyle kurulduğunda “sürekli hak” olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, üst hakkı belirli bir süre için tesis edilir ve süresi dolduğunda yenilenebilir. Bağımsız olma özelliği ise üst hakkı sahibinin, inşa ettiği yapıyı veya bu yapıdan doğan haklarını devretme, miras bırakma gibi özgürlükler tanır. Bu durum, özellikle ticari projelerde üst hakkının daha fazla tercih edilmesini sağlamaktadır.

4. Üst Hakkı Süresi: Azami Süre, Yenileme ve Süre Sonu

Üst hakkının süresi, Türkiye’de maksimum 100 yıl olarak belirlenmiştir. Bu süre, tarafların karşılıklı anlaşmasıyla belirlenir ve hak sahibine, belirlenen süre boyunca arazi üzerinde yapı inşa etme veya yapıyı kullanma hakkı tanır. Süre sona erdiğinde, üst hakkı malikinin mülkiyet haklarına zarar vermeden, taraflar isterlerse yeni bir sözleşme ile süreyi yeniden belirleyebilir. Üst hakkı sözleşmesinin süresi dolmadan en az dörtte üçlük kısmı tamamlandığında, hak sahibi yeni bir anlaşma yaparak süreyi yeniden en fazla 100 yıl için uzatabilir. Bu durum, hak sahibine arazi üzerindeki yapının kullanım süresini koruma ve mülkiyetine devam etme imkanı sağlar.

5. Üst Hakkı İçin Sözleşme Şartları ve Resmi Prosedür

Üst hakkının kurulabilmesi için taraflar arasında resmi bir sözleşme yapılması gerekmektedir. Bu sözleşme, tapu sicil müdürlüklerinde, taşınmazın bağlı bulunduğu yerde noter huzurunda imzalanmalıdır. Taraflar arasında yapılan bu anlaşma, tapu siciline tescil edilerek yasal olarak koruma altına alınır. Resmi prosedür açısından, tapu siciline tescil edilmemiş bir üst hakkı, hukuki olarak geçerli kabul edilmez. Bu durum, hak sahibine mülkiyet hakkı ve yasal güvence sağlamaz. Dolayısıyla, üst hakkı için yapılacak sözleşmelerde tapu siciline tescil zorunluluğu bulunmaktadır.

6. Üst Hakkının Tapu Siciline Tescil Edilmesi ve Önemi

Üst hakkının resmi olarak kabul edilmesi ve hukuki koruma altına alınması için tapu siciline tescil edilmesi zorunludur. Tapu siciline tescil, üst hakkı sahibine inşa ettiği yapının mülkiyetini güvence altına alır ve mülkiyet hakkının herhangi bir hukuki ihtilaf durumunda korunmasını sağlar. Tapu siciline tescil edilmemiş üst hakları, hukuki bir geçerlilik taşımaz ve hak sahibine herhangi bir yasal güvence sağlamaz. Bu nedenle, üst hakkı sahibi ve taşınmaz maliki arasındaki anlaşmaların mutlaka tapu siciline kaydedilmesi gereklidir. Tapu siciline tescil, sadece taraflar arasındaki güveni artırmakla kalmaz, aynı zamanda bu hakkın üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir olmasını sağlar. Böylece, üst hakkı sahibinin mülkiyet hakları geniş bir hukuki koruma altına alınır. Tapuya kayıt işlemi aynı zamanda, taşınmaz üzerinde kurulan üst hakkının açıkça belirtilmesi ve gelecekte oluşabilecek hukuki sorunların önlenmesi açısından önemlidir.

Üst Hakkı Nedir Gayrimenkul Hukukundaki Yeri 2

7. Üst Hakkı Sahibi ve Arazi Maliki Arasındaki Hak ve Yükümlülükler

Üst hakkı sahibinin ve arazi malikin hak ve yükümlülükleri, taraflar arasında yapılan sözleşmeye dayanır. Üst hakkı sahibi, yapıyı inşa ederken arazi maliki ile anlaşmalı olarak belirlenen sınırlara ve koşullara uymak zorundadır. Bununla birlikte, yapının kullanımından kaynaklanan vergi ve bakım giderleri üst hakkı sahibine aittir. Arazi maliki ise, üst hakkı sahibinin inşa ettiği yapının mülkiyetine müdahale etme hakkına sahip değildir. Bu ilişki, üst hakkı sahibine mülkiyetle ilgili özgürlükler tanırken, arazi malikine de arazisinin korunması ve haklarına saygı gösterilmesini güvence altına alır. Üst hakkı süresince arazi maliki, üst hakkı sahibinin faaliyetlerine müdahale etmez ancak, üst hakkının sona ermesinin ardından yapıyı sahiplenme hakkına sahip olabilir.

8. Üst Hakkının Devri ve Miras Yoluyla Geçişi

Üst hakkı, hak sahibi tarafından başkasına devredilebilir veya miras yoluyla geçebilir. Bu, üst hakkının ticari projelerde tercih edilmesinin önemli sebeplerinden biridir. Üst hakkının devredilebilir olması, hak sahibine ekonomik bir avantaj sağlar ve taşınmaz üzerinde yapılacak yatırımın değerini artırır. Üst hakkı sahibinin ölümü durumunda ise hak mirasçılara geçer ve mirasçılar, üst hakkının kalan süresi boyunca hak sahibinin yerini alır. Devralma sürecinde, tapu siciline yapılan kayıtlar ve üst hakkının süresi gibi faktörler dikkate alınarak işlem yapılır. Bu durum, üst hakkı sahibinin uzun vadeli projelerde daha geniş hareket alanı bulmasına ve ticari yatırımlarını güvence altına almasına olanak tanır.

9. Üst Hakkının Avantajları ve Dezavantajları

Üst hakkının bazı avantajları vardır. İlk olarak, hak sahibi arazinin mülkiyetini satın almadan, belirli bir süre için yapı inşa etme hakkına sahip olur. Bu da özellikle büyük projeler için maliyet tasarrufu sağlar. Aynı zamanda, arazi sahibi mülkiyet hakkını korurken, arazisi üzerinden gelir elde edebilir. Bu, hem arazi malikine hem de üst hakkı sahibine ekonomik anlamda fayda sağlar. Öte yandan, üst hakkının dezavantajları da bulunmaktadır. Süre sınırlaması, yatırımcılar için bazı kısıtlamalar yaratabilir ve uzun vadeli planlamada belirsizlikler doğurabilir. Ayrıca, üst hakkı sona erdiğinde, yapının durumu ve malik ile hak sahibi arasındaki anlaşmalar, hukuki anlaşmazlıklara yol açabilir. Üst hakkının süresinin bitiminde yapının arazi sahibine geçmesi durumunda, bu da yatırımcının kayıp yaşamasına neden olabilir.

10. Üst Hakkının Ekonomik ve Ticari Yönleri

Üst hakkı, özellikle büyük projelerde ve ticari alanlarda sıklıkla tercih edilir. Örneğin, alışveriş merkezleri, oteller, fabrika ve üretim tesisleri gibi büyük yapılar, üst hakkı tesis edilerek kurulabilir. Bu tür projelerde, üst hakkı sahipleri arazinin satın alınmasıyla oluşacak yüksek maliyetlerden kurtulurken, arazi sahipleri de arazilerini ekonomik olarak değerlendirir. Üst hakkı, yatırımcılar için finansal avantajlar sağlar. Araziye yapılan yatırım, projeye özel finansman kaynakları yaratırken, arazi malikine de sürekli bir gelir akışı sağlar. Üst hakkının devredilebilir olması, projelerin ticari cazibesini artırır ve yatırımcılar için daha fazla seçenek sunar.

Üst Hakkı Nedir Gayrimenkul Hukukundaki Yeri 3

11. Üst Hakkı Tesis Edilmeden Yapılan İnşaatlar ve Haksız İnşaat

Üst hakkı olmaksızın bir kişinin başkasının arazisi üzerine yapı yapması durumunda, bu yapı “haksız inşaat” olarak kabul edilir. Haksız inşaat durumunda, arazi sahibi, yapının kaldırılmasını veya tazminat talep etme hakkına sahiptir. Haksız inşaatın önlenmesi için, taraflar arasında mutlaka resmi bir üst hakkı sözleşmesi yapılmalı ve bu sözleşme tapu siciline tescil edilmelidir. Haksız inşaat durumunda, taşınmaz maliki, haksız el atmanın önlenmesini talep edebilir ve hak sahibi üzerinde yapının yıkılması veya arazinin eski durumuna getirilmesi gibi taleplerde bulunabilir. Bu tür durumlar, hukuki uyuşmazlıkları ve anlaşmazlıkları artırabilir, bu yüzden her iki tarafın da yasal yükümlülükleri konusunda dikkatli olması gerekmektedir.

12. Üst Hakkının Sonlandırılması ve İptal Koşulları

Üst hakkının sonlandırılması, sözleşme süresinin dolması, taraflar arasındaki anlaşmazlıklar veya belirli koşullar altında mümkün olabilir. Sözleşme süresinin sona ermesiyle, üst hakkı kendiliğinden sonlanır ve yapı, arazi malikine geçebilir. Üst hakkı sona erdiğinde yapının durumu, taraflar arasında anlaşma yapılmamışsa, hukuki anlaşmazlıklara yol açabilir. Üst hakkı taraflar arasındaki anlaşma ile de iptal edilebilir, ancak bu durum her iki tarafın rızasına bağlıdır. Üst hakkının iptali durumunda, tapu sicilindeki kayıtlar güncellenir ve hak sahibinin mülkiyet hakları sona erer.

13. Üst Hakkının Feshedilmesi Durumunda Yapının Durumu

Üst hakkının sona ermesi veya feshedilmesi durumunda, arazide bulunan yapının durumu kritik bir öneme sahiptir. Fesih ya da süre dolumu nedeniyle üst hakkı sona erdiğinde, yapının arazi maliki ile hak sahibi arasında belirlenen anlaşmalara göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’na göre, üst hakkı sona erdiğinde, arazi maliki yapıyı sahiplenme hakkına sahiptir. Ancak, bu süreçte hak sahibi, yapının karşılığı için tazminat talebinde bulunabilir. Bu tür durumlar, özellikle ticari projeler için önem taşır. Yapının yeni bir alıcıya devredilmesi ya da tamamen kaldırılması gibi alternatifler, taraflar arasında görüşülerek bir anlaşmaya varılmasını gerektirir. Aksi takdirde, hukuki süreç devreye girer ve yapının durumu mahkeme kararı ile belirlenir.

14. Üst Hakkı Davaları ve Yargı Süreci

Üst hakkı davaları, üst hakkının feshi, haksız el atma ve yapının durumu gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Bu tür davalarda, hak sahibi ve arazi maliki arasındaki anlaşmazlıklar, mahkemeye taşınabilir. Üst hakkı davalarında yargı süreci, hak sahibi ve malik arasındaki sözleşme koşulları, tapu sicil kayıtları ve hukuki delillere dayanır. Davalar genellikle arazi maliki veya üst hakkı sahibi tarafından açılabilir. Mahkeme, mevcut sözleşmeye, tapu siciline ve yasal düzenlemelere göre bir karar verir. Yargılama süreci, tarafların uzlaşma sağlamadığı durumlarda uzun sürebilir ve tarafların mali yükümlülüklerini artırabilir. Bu nedenle, üst hakkı sözleşmelerinin detaylı ve net bir şekilde hazırlanması, anlaşmazlıkların önlenmesi açısından önemlidir.

Üst Hakkı Nedir Gayrimenkul Hukukundaki Yeri 4

15. Üst Hakkı Davalarında Karşılaşılan Yaygın Sorunlar

Üst hakkı davalarında en yaygın sorunlardan biri, taraflar arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklanır. Üst hakkının süresinin sona ermesiyle yapının durumu, hak sahibinin tazminat talebi ya da yapının yıkılması gibi konular sıklıkla hukuki ihtilaflara neden olur. Diğer bir yaygın sorun ise, üst hakkının tapu siciline tescil edilmemiş olmasıdır. Bu durumda, hak sahibi herhangi bir yasal güvenceye sahip olmadığı için mülkiyet haklarını koruyamaz. Bu tür sorunların önüne geçmek için, üst hakkı sözleşmelerinin detaylı, şeffaf ve tüm tarafların yükümlülüklerini açıkça belirtecek şekilde hazırlanması önemlidir. Ayrıca, tapu siciline tescil işlemlerinin eksiksiz tamamlanması, üst hakkı sahibinin haklarını koruma açısından gereklidir.

16. Üst Hakkı ve Vergilendirme: Vergi Yükümlülükleri

Üst hakkı, çeşitli vergi yükümlülüklerini de beraberinde getirir. Üst hakkı sahibinin, yapı inşasından doğan emlak vergisi gibi yükümlülükleri bulunur. Ayrıca, üst hakkı sahibinin yapıyı kiraya vermesi durumunda elde edilen gelir üzerinden gelir vergisi ödemesi gerekmektedir. Vergi yükümlülükleri, üst hakkının ekonomik getirisini etkileyen önemli faktörler arasında yer alır. Arazi sahibi ise arazi mülkiyetinden doğan vergilerden sorumludur. Bu, her iki tarafın da mali planlama yaparken dikkate alması gereken bir husustur. Vergi yükümlülükleri konusunda uzman bir danışmandan destek almak, her iki tarafın da vergi avantajlarını ve yükümlülüklerini optimize etmesine yardımcı olabilir.

17. Üst Hakkı ile İlgili Yargıtay Kararlarından Örnekler

Üst hakkı ile ilgili Türkiye’de çeşitli Yargıtay kararları mevcuttur. Bu kararlar, uygulamada karşılaşılan sorunlara çözüm önerileri sunmakta ve mahkemelerin üst hakkı davalarına nasıl yaklaştığını göstermektedir. Örneğin, bir Yargıtay kararı, üst hakkı süresi sona erdiğinde yapının durumu hakkında taraflar arasındaki anlaşmaların esas alınacağını belirtmektedir. Yargıtay, özellikle tapu siciline tescil edilmemiş üst hakları geçersiz kabul ederek, hak sahiplerini mağduriyet yaşamamaları için tapu tescilini zorunlu kılmaktadır. Bu tür kararlar, üst hakkı uygulamalarında emsal teşkil etmekte ve taraflar arasında ortaya çıkan anlaşmazlıkların çözümünde yol gösterici olmaktadır. Yargıtay kararlarının dikkate alınması, üst hakkı davalarında tarafların haklarını koruma konusunda önemli bir kaynak sunar.

18. Üst Hakkının Belediyeler ve Kamu Kurumları Tarafından Kullanımı

Üst hakkı, belediyeler ve kamu kurumları tarafından da sıkça kullanılmaktadır. Özellikle büyük altyapı projeleri, sosyal konut inşaatları ve kamu hizmeti projelerinde üst hakkı tesis edilerek, devletin sahip olduğu arazi üzerinde yapıların kurulması sağlanmaktadır. Bu uygulama, kamu arazilerinin etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasını desteklerken, devletin mülkiyet hakkını korumasına da olanak tanır. Belediyeler, özel sektör ile iş birliği yaparak bu alanlarda üst hakkı tesis edebilir ve projelerin ekonomik sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla çeşitli düzenlemeler yapabilir. Kamu kurumları tarafından uygulanan üst hakkı projeleri, genellikle uzun süreli sözleşmelerle tesis edilmekte ve sosyal faydayı gözetmektedir.

19. Hukuki ve Ekonomik Değerlendirme

Üst hakkı, Türkiye'de ve dünyada gayrimenkul piyasasında giderek daha fazla önem kazanan bir uygulamadır. Artan nüfus, kentsel dönüşüm projeleri ve altyapı ihtiyaçları, üst hakkının kullanımını yaygınlaştırmaktadır. Üst hakkının hukuki çerçevesinin gelişmesi, tarafların hak ve yükümlülüklerini daha net bir şekilde belirlemekte ve gayrimenkul projelerinin güvence altına alınmasını sağlamaktadır. Ekonomik açıdan bakıldığında, üst hakkının daha fazla yatırımcı çekmesi ve arazi sahipleri için ekonomik bir fırsat yaratması beklenmektedir. Bu çerçevede, üst hakkının daha esnek ve uzun vadeli projelere imkan tanıyan düzenlemelerle geliştirilmesi, hem arazi maliklerinin hem de üst hakkı sahiplerinin avantajına olacaktır.

20. Üst Hakkının Gelecekte Ticari ve Konut Projelerine Etkisi

Üst hakkı, gelecekte konut ve ticari projeler açısından geniş bir kullanım alanına sahip olacaktır. Özellikle büyük şehirlerde arazi maliyetlerinin yüksek olması, yatırımcıları ve inşaat şirketlerini üst hakkına yönlendirebilir. Bu sayede, mülkiyet hakkı arazi sahibinde kalırken, yatırımcılar arazi üzerinde yapı inşa ederek ekonomik faaliyetlerini sürdürebilirler. Bu durum, özellikle kentsel dönüşüm projelerinde ve toplu konut inşaatlarında avantaj sağlamaktadır. Aynı zamanda, iş merkezleri, alışveriş merkezleri ve oteller gibi ticari projelerde üst hakkının kullanımının artması beklenmektedir. Üst hakkının ekonomik olarak avantaj sunması, bu tür projelere olan ilgiyi artırmakta ve gelecekte daha fazla ticari alanın üst hakkı ile geliştirilmesini teşvik etmektedir.

21. Üst Hakkı ile İlgili Hukuki Danışmanlık ve Uzman Görüşünün Önemi

Üst hakkı gibi karmaşık hukuki işlemler için uzman bir hukuk danışmanından yardım almak, hem arazi sahipleri hem de üst hakkı sahipleri için büyük önem taşır. Üst hakkının kurulması, tescil edilmesi, devredilmesi ve sona erdirilmesi gibi süreçlerde yapılacak hatalar, taraflar arasında hukuki anlaşmazlıklara yol açabilir. Bu nedenle, üst hakkı tesis etmeden önce hukuki danışmanlık almak ve süreci dikkatle planlamak, olası riskleri minimize etmek açısından gereklidir. Hukuk danışmanları, tarafların haklarını koruma altına alırken, sözleşmenin yasal çerçevede hazırlanmasını sağlar. Ayrıca, üst hakkının tapu siciline tescil edilmesi, vergi yükümlülüklerinin düzenlenmesi ve yargı sürecinde destek sağlama gibi konularda uzman desteği almak, her iki tarafın da haklarını koruma altına almada önemli rol oynar.

22. Üst Hakkının Yenilikçi Kullanım Alanları ve Alternatif Yatırım Modelleri

Günümüzde üst hakkı, geleneksel gayrimenkul yatırımlarının dışında yenilikçi projelerde de kullanılmaya başlanmıştır. Örneğin, enerji santralleri, rüzgar ve güneş enerjisi tesisleri gibi projelerde, arazi mülkiyeti devredilmeden üst hakkı tesis edilerek uzun vadeli yatırımlar gerçekleştirilebilmektedir. Bu tür projeler, arazi sahibine sürekli bir gelir sağlar ve çevreye duyarlı enerji yatırımlarının önünü açar. Bunun yanı sıra, üst hakkı ile kurulan binaların kısa süreli devri, farklı yatırım modelleri için fırsatlar yaratır. Turizm sektöründe, tatil köyleri veya sezonluk kiralanan yapılar için üst hakkı kullanılabilir. Üst hakkının farklı yatırım modelleri için sağladığı esneklik, gelecekte bu hak türünün daha geniş bir alanda kullanılmasına olanak tanıyacaktır.

23. Yeşil Projelerde Üst Hakkının Rolü

Üst hakkı, çevresel projelerde de önemli bir rol oynayabilir. Özellikle sürdürülebilirlik ve çevre koruma hedefiyle geliştirilen projelerde, arazinin mülkiyetini koruyarak yeşil alanların geliştirilmesi mümkün hale gelmektedir. Üst hakkı ile kurulan enerji projeleri, doğal kaynakların korunması ve çevreye duyarlı yapılar inşa edilmesi açısından fırsatlar sunmaktadır. Ayrıca, belediyeler veya kamu kurumları tarafından çevreye duyarlı projelerde üst hakkı tesis edilerek, yeşil alanların korunması ve ekolojik projelerin sürdürülebilirliği sağlanabilir. Bu tür projelerde, arazinin mülkiyetini devretmeden, çevresel projelere yatırım yapılması mümkündür. Üst hakkının çevre dostu projelerde kullanımının artması, toplumsal ve ekolojik faydaları artırabilir.

24. Üst Hakkının Gayrimenkul Hukukundaki Yeri

Üst hakkı, günümüzde gayrimenkul hukuku açısından önemli bir yere sahiptir. Başkasına ait bir arazi üzerinde yapı inşa etme veya mevcut bir yapıyı koruma hakkı sunan bu hak, hem arazi malikleri hem de yatırımcılar için önemli avantajlar sağlar. Üst hakkı, ticari projelerden sosyal projelere, enerji yatırımlarından konut projelerine kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Üst hakkının hukuki altyapısının sağlam olması, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların önlenmesine ve yatırımcıların uzun vadeli projelerde daha güvenli adımlar atmasına olanak tanır. Bu çerçevede, üst hakkının doğru yönetilmesi ve hukuki danışmanlık alınarak uygulanması, gayrimenkul projelerinin sürdürülebilirliğini ve güvenilirliğini artıracaktır. Üst hakkı, ticari ve çevresel projelerde sunduğu esneklik ve ekonomik faydalar sayesinde gelecekte de sıklıkla tercih edilecek bir irtifak hakkı olarak yerini koruyacaktır. Hem yatırımcılar hem de arazi sahipleri için sağladığı avantajlar ve verimli kullanım imkanları ile üst hakkı, gayrimenkul sektörünün önemli bir aracı olarak öne çıkmaktadır.