Makaleler
Asrın Grup'tan makaleler, gelişmeler, gayrimenkul, medya ve yerel haberleri...

Türk Medeni Kanunu, bireylerin kişisel haklarını, aile ilişkilerini, mal varlığı haklarını ve borçlarını düzenleyen kapsamlı bir yasadır. 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren bu kanun, miras hukuku gibi önemli konuları ayrıntılı olarak ele alır. Miras hukuku, bir kişinin ölümünden sonra geride bıraktığı mal varlığının nasıl dağıtılacağını belirleyen kurallar bütünüdür. Türk Medeni Kanunu’nun 495. maddesi ve devamındaki maddeler miras hukukunu düzenler ve yasal mirasçıların haklarını güvence altına alır.

 temmuz 009 11. Giriş

1.1. Türk Medeni Kanunu Genel Hükümler

Türk Medeni Kanunu, Türkiye’de bireylerin haklarını ve sorumluluklarını düzenleyen temel yasa metnidir. 2002 yılında yürürlüğe giren bu kanun, kişilerin doğumundan ölümüne kadar olan süreçteki tüm hukuki ilişkileri düzenler.

1.2. Miras Nedir?

Miras, bir kişinin ölümünden sonra geride bıraktığı mal varlığı ve borçlarının tamamıdır. Miras bırakan kişinin vefatıyla birlikte bu mal varlığı ve borçlar yasal mirasçılara geçer. Miras, taşınmaz mallar (evler, arsalar), taşınır mallar (arabalar, eşyalar), haklar (alacaklar) ve borçları içerir. Miras bırakanın ölümünden sonra mirasçılar, tereke adı verilen bu mal varlığını devralarak hak sahibi olurlar.

1.3. Mirasçı Kimdir?

Mirasçı, miras bırakanın vefatıyla birlikte onun mal varlığını yasal olarak devralan kişidir. Mirasçılar, yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar olmak üzere ikiye ayrılır. Yasal mirasçılar, kanunen belirlenmiş olan ve miras bırakanın iradesine ihtiyaç duymadan mirasçı olan kişilerdir. Atanmış mirasçılar ise miras bırakanın vasiyetnamesiyle belirlediği kişilerdir. Türk Medeni Kanunu, yasal mirasçıları ve onların miras paylarını detaylı bir şekilde düzenler.

2. Yasal Mirasçılar

2.1. Kanuni Mirasçılar

Kanuni mirasçılar, miras bırakanın kan bağı ile bağlı olduğu yakın akrabalarıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre, kanuni mirasçılar şu şekilde sıralanır:

- Altsoy: Ölen kişinin çocukları (evlatlık da dahil), torunları ve daha sonra gelen nesiller.

- Ana ve Baba: Ölen kişinin anne ve babası.

- Sağ Kalan Eş: Ölen kişinin sağ kalan eşi.

- Evlatlık: Ölen kişinin evlatlık olarak aldığı kişiler.

- Devlet: Mirasçı olarak kimse bulunmadığında veya tüm mirasçılar mirastan feragat ettiğinde miras Devlet’e geçer.

Kanuni mirasçılar, miras bırakanın hayatta iken herhangi bir irade beyanında bulunmasına gerek kalmaksızın mirasçı olurlar. Bu mirasçılar, kanun tarafından belirlenmiş şartları taşıdıkları sürece miras hakkına sahip olurlar.

2.1.1. Kan Hısımlarının Mirasçılığı

Kan hısımlarının mirasçılığı açısından Türkiye'de zümre sistemi benimsenmiştir. Bu sistemde, miras bırakanın hısımları belirli zümrelere ayrılır ve her zümre kendi içinde derecelere ayrılır. Kan hısımları için üç zümre düzenlenmiştir ve her zümrenin miras payı farklıdır. Birinci zümre, miras bırakanın altsoyunu oluşturan çocuklarını içerir. İkinci zümre, miras bırakanın anne ve babası ile onların altsoyunu kapsar. Üçüncü zümre ise miras bırakanın büyükanne ve büyükbabaları ile onların altsoylarını içerir.

2.1.2. Evlatlık ve Altsoyunun Mirasçılığı

Evlatlık ve altsoy, miras bırakan ile kan bağına sahip olmamalarına rağmen birinci zümre mirasçısı olarak kabul edilir ve miras bırakanın altsoyunun haklarına sahiptir. Miras bırakanın ölüm anında evlatlık ilişkisinin geçerli olması gereklidir. Evlatlık ve altsoyu sadece evlat edinenin mirasçısı olur, evlat edinenin akrabaları mirasçı olamaz.

2.1.3. Sağ Kalan Eşin Mirasçılığı

Sağ kalan eş, miras bırakanın kan hısımı olmadığından zümre mirasçısı olarak kabul edilmez, ancak her zümre ile birlikte mirasçı olur. Sağ kalan eşin miras payı, birlikte mirasçı olduğu zümreye göre değişir. Birinci zümre ile mirasçı ise miras payı terekenin 1/4’ü, ikinci zümre ile mirasçı ise terekenin 1/2’sidir. Eğer ne birinci ne de ikinci zümrede kimse yoksa, sağ kalan eşin miras payı terekenin tamamı olur.

2.1.4. Devlet’in Mirasçılığı

Türk Medeni Kanunu madde 501’e göre, mirasçı bırakmadan ölen kişinin mirası Devlet’e geçer. Devletin mirasçılığı, bir kişinin ölümünde mal varlığının miras bırakanın kanuni mirasçılarının bulunmaması veya miras bırakanın mirasını belirleme yetkisi olmaması durumunda devreye girer. Mirasın Devlet’e geçebilmesi için hiçbir kanuni mirasçının kalmamış olması gerekir.

2.2. Zorunlu Mirasçılar

Zorunlu mirasçılar, miras bırakanın vasiyetname yapmış olsa bile belirli bir miras payına sahip olma hakkına sahip olan kişilerdir. Türk hukukuna göre zorunlu mirasçılar şunlardır:

- Altsoy: Çocuklar ve onların altsoyu.

- Eş: Sağ kalan eş.

- Ana ve Baba: Miras bırakanın ebeveynleri.

Zorunlu mirasçılar, miras bırakanın vasiyetname ile mirasını dilediği gibi dağıtmasına rağmen, saklı pay adı verilen belirli bir miras payını talep etme hakkına sahiptirler. Saklı pay, miras bırakanın belirli mirasçılara ayırmak zorunda olduğu miras payıdır ve bu mirasçılar miras bırakanın iradesine karşı korunurlar.

3. Miras Payları

3.1. Miras Paylarının Belirlenmesi

Miras paylarının belirlenmesi, mirasçıların zümrelerine ve derecelerine göre yapılır. Türk Medeni Kanunu, mirasçıları üç zümreye ayırır:

- Birinci Zümre: Miras bırakanın altsoyu (çocuklar, torunlar).

- İkinci Zümre: Miras bırakanın anne ve babası ve onların altsoyu.

- Üçüncü Zümre: Miras bırakanın büyükanne ve büyükbabaları ve onların altsoyu.

Miras payları, zümreler arasındaki öncelik ve sonralık ilişkisine göre belirlenir. Birinci zümrede mirasçı varsa, diğer zümreler mirasçı olamaz. Zümre sistemi, mirasın adil bir şekilde dağıtılmasını sağlar ve mirasçıların haklarını korur.

3.2. Miras Paylarının Dağıtımı

Miras paylarının dağıtımı, yasal düzenlemeler ve miras bırakanın vasiyeti doğrultusunda yapılır. Kanuni mirasçılar arasında miras payları şu şekilde dağıtılır:

- Birinci Zümre: Miras bırakanın çocukları eşit şekilde miras alır. Eğer çocuklardan biri ölmüşse, onun payı kendi çocuklarına (torunlara) geçer.

- İkinci Zümre: Anne ve baba eşit şekilde miras alır. Eğer biri ölmüşse, onun payı altsoyuna geçer.

- Üçüncü Zümre: Büyükanne ve büyükbabalar eşit şekilde miras alır. Eğer biri ölmüşse, onun payı altsoyuna geçer.

Sağ kalan eş, hangi zümre ile mirasçı olduğuna göre farklı oranlarda miras payı alır:

- Birinci Zümre ile: Terekenin 1/4’ü.

- İkinci Zümre ile: Terekenin 1/2’si.

- Üçüncü Zümre ile: Terekenin 3/4’ü.

- Hiçbir zümre yoksa: Terekenin tamamı.

temmuz 009 2

4. Saklı Paylı Mirasçılar

4.1. Saklı Pay Oranları

Saklı pay oranları, Medeni Kanun’un 506. maddesinde belirtilmiştir:

- Altsoyun saklı payı, yasal miras payının yarısıdır.

- Anne ve babanın saklı payı, yasal miras paylarının dörtte biridir.

- Eşin saklı payı, birinci ve ikinci zümre mirasçılarıyla birlikte olması durumunda yasal miras payının tamamı, üçüncü zümreyle birlikte veya tek başına mirasçı olması durumunda ise yasal miras payının üçte dördüdür.

5. Mirasın Paylaştırılması

5.1. Miras Paylaştırma Usulü

Mirasın paylaştırılması, mirasçıların tereke üzerindeki haklarını eşit ve adil bir şekilde almalarını sağlamak amacıyla yapılan işlemlerdir. Paylaştırma işlemleri, mirasçıların anlaşması veya mahkeme kararı ile yapılabilir. Anlaşma yoluyla paylaştırma, mirasçıların tereke mallarını kendi aralarında anlaşarak bölüşmeleri anlamına gelir. Anlaşmazlık durumunda ise miras paylaşımı sulh hukuk mahkemesi tarafından gerçekleştirilir.

5.2. Miras Paylaştırma İşlemleri

Miras paylaştırma işlemleri, terekenin değerinin belirlenmesi ve payların oluşturulması aşamalarından oluşur. İlk olarak, terekenin değerinin belirlenmesi için tüm mal varlığı ve borçlar hesaplanır. Daha sonra, mirasçıların haklarına göre paylar oluşturulur. Bu paylar, mal varlığının niteliğine göre aynen ya da paraya çevrilerek dağıtılır. Mahkeme, paylaştırmanın adil bir şekilde yapılması için yerel âdetleri, mirasçıların kişisel durumlarını ve çoğunluğun arzusunu dikkate alır.

6. Mirasın Reddi ve Feragat

Mirasın reddi, mirasçının kendisine kalan mirası kabul etmeme iradesini beyan etmesidir. Miras reddi, miras bırakanın ölümünden itibaren üç ay içinde sulh hukuk mahkemesine yapılacak yazılı bir beyanla gerçekleştirilir. Mirasın reddedilmesi halinde, reddeden mirasçının payı, diğer mirasçılara geçer.

Miras feragati ise miras bırakanın hayatta iken mirasçılardan birinin miras hakkından vazgeçmesidir. Bu işlem resmi bir sözleşme ile yapılır ve miras bırakanın rızası gereklidir. Miras feragati, mirasçının miras hakkından tamamen vazgeçmesi anlamına gelir ve bu hak bir daha geri alınamaz.

7. Mirasın Tasfiyesi

7.1. Mirasın Tasfiye Usulü

Mirasın tasfiyesi, miras bırakanın borçlarının ödenmesi ve mal varlığının mirasçılar arasında paylaştırılmadan önceki son işlemleridir. Tasfiye, terekenin mal varlığı ve borçlarının belirlenmesi ve gerekli ödemelerin yapılması aşamalarını içerir. Mirasçılar, terekenin borçlarından kendi mal varlıkları ile sorumlu olduklarından, tasfiye işlemleri dikkatli ve titiz bir şekilde yapılmalıdır.

7.2. Mirasın Tasfiye İşlemleri

Mirasın tasfiye işlemleri, terekenin borçlarının ödenmesi, alacakların tahsil edilmesi ve terekenin net değerinin hesaplanması aşamalarını içerir. İlk olarak, miras bırakanın borçları belirlenir ve bu borçlar tereke mal varlığından ödenir. Daha sonra, terekenin net değeri hesaplanarak mirasçılar arasında paylaştırılır. Tasfiye işlemleri sırasında, mirasçıların hakları korunmalı ve adil bir dağıtım sağlanmalıdır.

temmuz 009 3

8. Miras Davaları

8.1. Mirasın Reddi Davası

Mirasın reddi davası, mirasçının mirası reddetme hakkını kullanmak istemesi durumunda açtığı davadır. Mirasçı, miras bırakanın borçlarının kendi mal varlığına zarar vereceğini düşündüğünde mirası reddedebilir. Bu davada, mirasın reddedildiği mahkemeye beyan edilir ve gerekli belgeler sunulur. Mahkeme, mirasın reddi talebini değerlendirir ve karara bağlar.

8.2. Mirasın Taksimi Davası

Mirasın taksimi davası, mirasçıların terekenin adil bir şekilde paylaşılması için açtıkları davadır. Mirasçılar arasında anlaşmazlık olması durumunda, terekenin paylaştırılması için sulh hukuk mahkemesine başvurulur. Mahkeme, mirasçıların haklarını ve terekenin durumunu değerlendirerek adil bir taksim kararı verir. Mirasın taksimi davasında, mirasın aynen taksimi veya paraya çevrilerek paylaştırılması mümkündür.

 

9. Yasal Mirasçılar ve Miras Payları Hakkında Sık Sorulan Sorular

 1. Kanuni Mirasçılık Nedir?

Kanuni mirasçılık, bir kişinin ölümü halinde mal varlığının yasal olarak devredileceği kişilerin belirlenmesini ifade eder. Vasiyetname yapılmadığı durumlarda veya mevcut vasiyetnamenin geçersiz olduğu hallerde, yasal mirasçılar devreye girer ve mirasçı olarak hak sahibi olurlar. Kanuni mirasçılık, mirasın adil bir şekilde dağıtılmasını ve mirasçıların haklarının korunmasını sağlar.

2. Tasarruf Oranı Nasıl Hesaplanır?

Tasarruf oranı, terekenin bir tam sayı olarak kabul edilmesi ve saklı pay oranlarının toplamının birden çıkarılmasıyla hesaplanır. Tasarruf oranı hesaplanırken miras bırakanın borçları, cenaze giderleri ve terekeyi mühürleme masrafları terekeden çıkarılır. Terekeye eklenecek değerler ise denkleştirmeye ve tenkise tabi kazandırmalar ile hayat sigortası alım bedelidir.

3. Miras Paylaşımı Nedir?

Miras paylaşımı, miras bırakanın vefatından sonra malvarlığının ve varlıklarının mirasçılar arasında nasıl bölüştürüleceğini belirleyen süreçtir. Miras paylaşımı, vasiyetname veya yasal miras hükümleri çerçevesinde yapılır ve genellikle mirasçılar arasında eşit ve adil bir şekilde gerçekleştirilir. Mirasçılar, belirlenen miras payı oranlarına göre miras varlıklarını paylaşırlar. Anlaşmazlık durumunda, her mirasçı mirasın paylaştırılmasını sulh hukuk mahkemesinden talep edebilir.

4. Miras Payı Hesaplaması Nasıl Yapılır?

Mirasçıların miras payları çeşitli faktörlere göre hesaplanır. Örneğin, miras bırakan öldüğünde geride annesi, iki oğlu ve eşi kalmışsa, çocuklar birinci zümrede yer alır ve sağ kalan eşle birlikte mirasçıdır. Bu durumda sağ kalan eşin miras payı terekenin dörtte biri olur. Birinci zümredeki iki çocuk kalan miras payını eşit olarak paylaşır.

5. Boşanma Davası Devam Ederken Eşlerden Biri Ölürse Sağ Kalan Eş Mirasçı Olur mu?

Boşanma davası devam ederken eşlerden biri ölürse, boşanma kararı verilmemişse sağ kalan eş mirasçı olur. Ancak, TMK m.181’e göre, boşanma davası devam ederken ölen eşin mirasçılarından biri davaya devam eder ve diğer eşin kusurlu olduğunu kanıtlarsa, sağ kalan eş mirasçı olamaz.

6. Mirasın Devlete Geçmesinden Sonra Mirasbırakanın Mirasçılarının Ortaya Çıkması Halinde Ne Yapılır?

Miras Devlet’e geçtikten sonra mirasçıların ortaya çıkması durumunda, bu mirasçılar miras nedeniyle istihkak davası açabilirler.

7. Kardeşler Saklı Paylı Mirasçılar Arasında mıdır?

10.05.2007 tarihli düzenlemeyle kardeşler saklı paylı mirasçılar arasından çıkarılmıştır.

8. Evlatlık Ölünce Evlat Edenine Miras Geçer mi?

Evlatlık ve altsoyu evlat edinenin mirasçısıdır; ancak evlat edinen, evlatlık ve altsoyunun mirasçısı değildir. Bu nedenle evlatlık evlat edinenden önce ölürse, evlat edinene miras geçmez.

9. Evlilik Dışında Doğan Hısımlar Mirasçı Olabilir mi?

Evlilik dışında doğan çocukların baba yönünden mirasçılığı, soybağının kurulmuş olmasına bağlıdır. Evlilik dışı çocuk ile baba arasında soybağı kurulduğunda, çocuk mirasçı olur; soybağı kurulmadığında mirasçı olamaz.

10. Sonuç ve Değerlendirme

Türk Medeni Kanunu, miras hukuku konusunda detaylı düzenlemeler yaparak mirasçıların haklarını korumayı ve mirasın adil bir şekilde dağıtılmasını sağlamayı amaçlar. Yasal mirasçılar ve miras payları, zümre sistemi üzerinden belirlenir ve bu sistem, mirasçıların kim olacağını ve miras paylarının nasıl dağıtılacağını belirler. Miras paylaşımı, mirasın reddi ve feragat, mirasın tasfiyesi ve miras davaları gibi konular, miras hukukunun önemli unsurlarıdır ve mirasçıların haklarını koruma amacını taşır. Bu düzenlemeler, mirasın adil ve düzenli bir şekilde dağıtılmasını sağlayarak mirasçıların haklarını güvence altına alır.