Makaleler
Asrın Grup'tan makaleler, gelişmeler, gayrimenkul, medya ve yerel haberleri...

Taşınmaz üzerinde geri alım hakkı, Türk hukukunda mülk sahiplerine önemli bir güvence sunan, hem taşınmaz sahiplerinin haklarını koruyan hem de mülkiyet ilişkilerinde finansal güvence sağlayan özel bir haktır. Mülk sahibine, taşınmazını belirli koşullar altında geri alma imkânı tanıyan geri alım hakkı, özellikle uzun vadeli planlama ve yatırım ilişkilerinde büyük bir öneme sahiptir. Bu blog yazısında, Türk Medeni Kanunu ve Borçlar Kanunu çerçevesinde geri alım hakkının tanımını, hukuki niteliğini, sınırlarını ve uygulamada sağladığı avantajları ele alacağız. Ayrıca, geri alım hakkının tapu siciline şerh edilmesi, lex commissoria yasağı ile ilişkisi ve kötüye kullanım durumları gibi önemli konuları detaylandırarak, taşınmaz hukuku alanında kapsamlı bir bilgi sunmayı amaçlıyoruz.

1. Geri Alım Hakkı: Tanımı ve Önemi Nedir?

Geri alım hakkı, taşınmaz bir mülkü satan kişiye, belirli şartlar ve bedel karşılığında mülkü geri alma imkânı tanıyan bir haktır. Hukuki olarak yenilik doğurucu bir hak olan geri alım, Türk hukukunda taşınmazlar üzerinde sıkça uygulanan bir güvence yöntemi olarak önem kazanır. Bu hak, malikin tek taraflı iradesiyle mülkünü geri almasını sağlar ve çoğunlukla bir satış sözleşmesinde yan anlaşma olarak veya bağımsız bir geri alım sözleşmesi ile ortaya çıkar. Geri alım hakkı, özellikle mülk sahibine taşınmazın kontrolünü kaybetme endişesi olmadan satış yapma olanağı sunduğu için değerli bir araçtır.

2. Taşınmaz Üzerinde Geri Alım Hakkı Neden Önemlidir?

Geri alım hakkının en önemli yönlerinden biri, mülk sahibinin taşınmazını satarken belirli koşullar altında geri alabileceği güvencesini vermesidir. Bu hak, satış sürecinde finansal güvence olarak kullanılabileceği gibi, mülkün kontrolünü belirli durumlarda koruma imkânı tanır. Türk hukuk sisteminde geri alım hakkı özellikle teminat işlevi görebilmesi açısından önemlidir. Bu sayede, mülk sahibi, mülk üzerinde gelecekte ortaya çıkabilecek ekonomik veya kişisel ihtiyaçlar doğrultusunda mülke yeniden sahip olma fırsatına sahip olur. Örneğin, geri alım hakkı çoğunlukla finansal kriz durumlarında, mülk sahibinin mülkünü tekrar elde etmesine imkân tanıyarak ekonomik bir güvence sağlar.

3. Geri Alım Hakkının Hukuki Dayanakları: Türk Medeni Kanunu ve Borçlar Kanunu

Geri alım hakkının Türk hukukundaki dayanakları Türk Medeni Kanunu (TMK) ve Türk Borçlar Kanunu (TBK) tarafından belirlenmiştir. Bu kanunlar, geri alım hakkının geçerliliğini, süresini ve tapu siciline şerh edilmesi gerektiğini düzenlemektedir. TMK m.736 ve TBK m.237-239 maddeleri, taşınmazlar üzerinde geri alım hakkının nasıl tesis edileceğini açıklamaktadır. Bu hükümlere göre, geri alım hakkı yalnızca resmi bir sözleşmeyle ve en fazla 10 yıl süreyle oluşturulabilir. Ayrıca, tapu siciline şerh edilmesi koşuluyla, geri alım hakkı taşınmaz üzerinde üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Bu, mülk sahibinin satış sırasında mülkün yeniden kazanılması için yasal bir güvence oluşturmasına olanak tanır.

4. Geri Alım Sözleşmesi Nasıl Yapılır?

Geri alım hakkının oluşabilmesi için geçerli bir geri alım sözleşmesinin yapılması gereklidir. Geri alım sözleşmesi, bir taşınmazın satışı sırasında ya da mülkün devri sonrasında bağımsız bir sözleşme olarak düzenlenebilir. Türk Borçlar Kanunu’nun 237. maddesine göre, geri alım hakkının resmi bir şekilde yapılması şarttır. Bu resmi şart, noter ya da tapu memuru huzurunda sözleşmenin düzenlenmesini gerektirir. Geri alım sözleşmesi, maliki taşınmazın devrini gerçekleştirme ve belirli koşullarda geri alma hakkını içerir. Sözleşmede geri alım bedelinin belirlenmesi zorunlu olmamakla birlikte, taraflar arasında anlaşmaya varılması halinde geri alım bedeli sözleşmede belirtilmelidir. Ayrıca, mülk devredildikten sonra yapılan geri alım sözleşmelerinin, doğrudan bir alım satım sözleşmesi niteliğinde olduğu kabul edilir ve geri alım hakkının özelliklerini yitirdiği düşünülür.

5. Geri Alım Hakkının Doğuşu: Sözleşme ve Ölüme Bağlı Tasarruflar

Geri alım hakkının doğumu, çoğunlukla geri alım sözleşmesi ile olurken, Türk hukukunda bazı durumlarda ölüme bağlı tasarruflarla da bu hak kurulabilir. Örneğin, bir vasiyetname aracılığıyla, mal sahibi ölümünden sonra mirasçısına geri alım hakkı tanıyabilir. Geri alım hakkının bu yolla oluşturulabilmesi için vasiyetnamenin geçerli olması gereken yasal şekil şartlarına uygun olması zorunludur. Ancak, öğretide bazı görüşlere göre, geri alım hakkının ölüme bağlı tasarruflarla kurulamayacağı savunulmaktadır. Bu görüş, geri alım hakkının daha çok taraflar arasında yapılan bir sözleşme ilişkisine dayandığını ileri sürmektedir. Diğer bir bakış açısına göre ise, geri alım hakkı yalnızca ölüm sonrası devredilebilir ve bu tür tasarrufların Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükümleri doğrultusunda sınırlı kalması gerektiği ifade edilmektedir.

Taşınmaz Üzerinde Geri Alım Hakkı Nedir 2

6. Geri Alım Hakkının Kapsamı ve Sınırları Nelerdir?

Geri alım hakkı, genellikle taşınmazlar üzerine uygulandığı gibi taşınır mallarda da geçerli olabilir. Ancak Türk hukuk sisteminde, taşınmazlar üzerindeki geri alım hakkı daha fazla önem kazanmış ve daha yaygın olarak uygulanmaktadır. Geri alım hakkının süresi, kapsamı ve devredilebilirliği gibi konular TBK ve TMK’da belirtilen yasal düzenlemelere tabidir. Taşınmazlar üzerindeki geri alım hakkının maksimum süresi 10 yıl ile sınırlandırılmıştır. Ayrıca, geri alım hakkı, tapu siciline şerh edilmediği takdirde yalnızca sözleşme tarafları arasında geçerli sayılır. Geri alım hakkı tapuya şerh edildiğinde, üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir. Ancak, mülk sahibinin geri alım hakkını kullanırken haklarını kötüye kullanmaması önemlidir, aksi takdirde bu durum hakkın sınırlarını aşmasına neden olabilir.

7. Geri Alım Hakkının Süresi: 10 Yıl Sınırı Ne Anlama Gelir?

Türk Borçlar Kanunu’nun 238. maddesi gereğince, geri alım hakkının süresi 10 yılı aşamaz. Bu düzenleme, mülk sahibi ve alıcı arasındaki hak dengesini koruma amacı taşır. Sözleşme kapsamında geri alım hakkı, taşınmaz devredildikten itibaren 10 yıl süreyle kullanılabilir. Bu sürenin sonunda, hak kendiliğinden sona erer ve mülk sahibi bu haktan yararlanamaz hale gelir. 10 yıllık sürenin yasal sınırlandırılması, geri alım hakkının uzun süreli bir kısıtlama haline gelerek, mülk üzerindeki tasarruf haklarının aşırı ölçüde sınırlandırılmasının önüne geçmeyi hedefler. Bu süre sınırı, tapu sicilinde de geri alım hakkının şerh edilme süresini belirler ve taşınmaz üzerinde 10 yıldan uzun sürede şerh edilmiş bir geri alım hakkı geçersiz sayılır.

8. Geri Alım Hakkının Şerhi: Tapuya Şerh Edilmesi Neden Gereklidir?

Geri alım hakkının tapu siciline şerh edilmesi, hakkın üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesini sağlar. Türk Medeni Kanunu’nun 736. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu’nun 238. maddesi gereğince, geri alım hakkı tapu siciline şerh edilerek en fazla 10 yıl süreyle geçerli olabilir. Şerh edilmemiş bir geri alım hakkı, yalnızca sözleşme tarafları arasında geçerli olup, üçüncü kişilere karşı talep edilemez. Örneğin, geri alım hakkı tapuya şerh edilmediğinde, mülk üçüncü bir kişiye satılırsa, geri alım hakkı sahibi bu hakka dayanarak üçüncü kişiden mülkü geri isteyemez. Ancak şerh edilmiş bir geri alım hakkı, tapuda hak sahibi adına kaydedildiğinde, taşınmazın üçüncü bir kişiye devri halinde bile hak sahibine geri alma imkânı tanır. Bu durum, mülkün el değiştirmesi halinde dahi mülk üzerindeki hakların korunmasını sağlar ve mülkiyet hakkı üzerindeki yükümlülüğün devamlılığını güvence altına alır.

9. Geri Alım Hakkı ile Şuf’a (Önalım) Hakkı Arasındaki Farklar

Geri alım hakkı ve önalım hakkı, Türk hukukunda taşınmaz mülkiyeti üzerinde sahip olunan haklardan ikisidir ancak farklı amaçlara hizmet ederler. Geri alım hakkı, taşınmazın satışı sırasında ya da satıştan sonra mal sahibine tanınan, taşınmazı geri alma hakkıdır. Öte yandan, şuf’a veya önalım hakkı, paylı mülkiyette bir paydaşın payını üçüncü bir kişiye satma kararı alması durumunda, diğer paydaşlara satışı engelleyerek bu payı kendileri alma hakkını verir. Yani önalım hakkı, taşınmazı yeni bir alıcıya satılmaktan koruma işlevi görürken, geri alım hakkı, satılan mülkün geri alınmasına olanak tanır. Bu haklar arasındaki fark, uygulamada da belirgin hale gelir: Ön alım hakkı paydaşlar arasında yasal bir koruma mekanizmasıyken, geri alım hakkı ise bir satış ilişkisinin ardından ortaya çıkan özel bir sözleşme hakkıdır.

Taşınmaz Üzerinde Geri Alım Hakkı Nedir 3

10. Geri Alım Hakkı Hangi Durumlarda Kötüye Kullanılabilir?

Geri alım hakkının kötüye kullanımı, hakkın amacına aykırı şekilde, yalnızca diğer tarafı zor durumda bırakmak veya yersiz taleplerle sıkıntıya sokmak amacıyla kullanılması durumunda ortaya çıkar. Türk hukukunda kötüye kullanım yasağı, hakların adil, hakkaniyete uygun ve makul çerçevede kullanılmasını öngörür. Geri alım hakkı, mülk sahibine belirli koşullarda mülkü geri alma imkânı tanırken, bu hakkın kullanımı sırasında karşı tarafı gereksiz yere zarara uğratacak veya ekonomik açıdan sıkıntıya sokacak eylemlerden kaçınılmalıdır. Örneğin, bir taşınmaz üzerindeki geri alım hakkının uzun süre kullanılmaması veya alıcıyı zor duruma düşürecek şekilde sürekli ertelenmesi, hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirilebilir. Türk hukuk sisteminde bu tür durumlarda, geri alım hakkının sınırlanabileceği veya kullanılamaz hale gelebileceği kabul edilir.

11. Geri Alım Hakkının Hukuki Niteliği ve Yenilik Doğurucu Özelliği

Geri alım hakkının hukuki niteliği, yenilik doğurucu bir hak olarak tanımlanır. Yenilik doğurucu haklar, hak sahibine belirli bir konuda yeni bir hukukî durum yaratma yetkisi tanır. Geri alım hakkı da, hak sahibine tek taraflı bir irade açıklamasıyla satılan taşınmazı geri alma imkânı verir ve bu yönüyle kurucu bir hak niteliği taşır. Geri alım hakkı, yalnızca geri alım sözleşmesinin yapılmasıyla doğan bir hak olup, kullanılmasıyla da yeni bir satış ilişkisi oluşturur. Bu bağlamda, geri alım hakkı, mülk sahibine sadece bir tercih hakkı sunmaktan öteye geçer ve taşınmazın yeniden alımını olanaklı kılar. Yenilik doğurucu hak olması, geri alım hakkının diğer alım haklarından farkını da ortaya koyar; çünkü bu hak yalnızca geri alım sözleşmesiyle sınırlıdır ve başka herhangi bir koşula bağlı olmaksızın kullanılabilir.

12. Geri Alım Hakkının Sona Ermesi ve Yeniden Tesis Edilmesi

Geri alım hakkı, kanunla belirlenen süre sona erdiğinde veya hakkın şerh süresi dolduğunda sona erer. Türk Borçlar Kanunu, geri alım hakkının en fazla 10 yıllık bir süre için geçerli olabileceğini düzenler ve bu süre dolduğunda geri alım hakkı kendiliğinden hükümsüz hale gelir. Geri alım hakkı sona erdiğinde, taşınmaz üzerindeki tüm kısıtlamalar ortadan kalkar ve taşınmaz serbest bir mülkiyete dönüşür. Ancak, taraflar arasında anlaşmaya varılması halinde geri alım hakkı yeniden tesis edilebilir. Bunun için yeni bir geri alım sözleşmesinin yapılması ve taşınmazın tapu siciline yeniden şerh edilmesi gereklidir. Bu sayede, geri alım hakkı devamlı olarak yenilenebilir; ancak her yenileme için yine en fazla 10 yıllık bir süre tanınır. Bu süre sınırlaması, mülk üzerindeki kısıtlamaların sürekli hale gelmesini önlemeyi amaçlar.

13. Geri Alım Hakkının Teminat İşlevi: Finansal Güvenlik Açısından Rolü

Geri alım hakkı, mülk sahipleri için önemli bir finansal güvence aracıdır. Taşınmazın devredilmesi sürecinde, mülk sahibine mülkü belirli bir süre sonunda veya belirli koşullarda geri alabilme imkânı sunarak bir güvence sağlar. Bu nedenle, geri alım hakkı sıklıkla kredi ilişkilerinde teminat olarak kullanılır. Örneğin, bir taşınmaz sahibi finansal zorluklar nedeniyle mülkünü satarak nakit ihtiyacını karşılayabilir, ancak ilerleyen dönemde finansal durumunu toparladığında, geri alım hakkı sayesinde mülkü geri alabilir. Bu işlevi sayesinde, geri alım hakkı hem alıcıya hem de satıcıya güven verir ve mülkiyet ilişkilerinin sürdürülebilirliğini destekler. Türk hukukunda geri alım hakkının, lex commissoria (kanuna karşı hile) yasağına aykırı olmadan teminat olarak kabul edilmesi de bu işlevin bir sonucudur. Bu açıdan, geri alım hakkı, mülk sahiplerinin mülklerini kaybetme riskini azaltarak, finansal güvenlik sağlamalarına yardımcı olur.

Taşınmaz Üzerinde Geri Alım Hakkı Nedir 4

14. Geri Alım Hakkı ve Kanuna Karşı Hile İlişkisi

Türk hukukunda geri alım hakkının kanuna karşı hile kapsamında değerlendirilebileceği durumlar da bulunmaktadır. Lex commissoria yasağı, borcun ödenmemesi durumunda mülkün alacaklıya geçmesine yönelik düzenlemeleri sınırlar ve bu tür işlemler kanunen geçersiz sayılır. Ancak, geri alım hakkı resmi olarak düzenlendiği ve Türk Medeni Kanunu’nda açıkça belirtildiği için, teminat amacıyla kullanılması halinde bile lex commissoria yasağını ihlâl etmediği kabul edilir. Bu bakımdan geri alım hakkı, yasal bir teminat aracı olarak kullanılabilir ve borç ilişkilerinde mülkü güvence altına almayı sağlar. Ancak, uygulamada geri alım hakkı teminat amacı dışında, borçluya zarar verme veya hakları sınırlandırma niyetiyle kullanıldığında bu hakkın kanuna karşı hile oluşturduğu ileri sürülebilir. Bu tür durumlarda, geri alım hakkının iptali veya sınırlanması mahkeme tarafından talep edilebilir.

15. Geri Alım Hakkının Uygulamada Karşılaştığı Sorunlar ve Çözümler

Geri alım hakkının uygulamada bazı sorunlarla karşılaşması olasıdır. En sık karşılaşılan sorunlardan biri, geri alım hakkının uzun süreli kullanılmaması ve bu durumun taraflar arasında hukuki anlaşmazlıklara yol açmasıdır. Özellikle, tapuya şerh edilmemiş geri alım hakları, üçüncü kişilere karşı ileri sürülemediği için mülkiyet değişikliklerinde hak sahiplerinin zarar görmesine neden olabilir. Bunun yanı sıra, geri alım bedelinin belirlenmesi sırasında ekonomik değişkenler ve enflasyon gibi etkenler dikkate alınmadığında, hakkın uygulanabilirliği azalabilir. Uygulamada bu sorunları çözmek için taraflar arasında yapılan sözleşmelerin detaylandırılması, geri alım hakkının tapuya şerh edilmesi ve ekonomik şartların öngörülmesi önemlidir. Ayrıca, geri alım hakkının kullanımının kötüye kullanımı durumunda, mahkemeler hakkın iptali ya da sınırlanması gibi çözümler sunabilir. Türk hukukunda, geri alım hakkının doğru ve amacına uygun şekilde uygulanması, tarafların mülkiyet haklarını koruyarak adil bir düzen sağlamayı amaçlamaktadır.

Geri alım hakkı, taşınmaz sahiplerine mülklerini belirli koşullarda geri alabilme imkânı tanıyan, finansal güvence sağlayan ve Türk hukukunda özel bir yer tutan bir haktır. Geri alım hakkının süresi, tapuya şerh edilmesi ve taraflar arasındaki anlaşmalarla şekillendirilen yapısı, bu hakkın etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlar. Türk Medeni Kanunu ve Borçlar Kanunu tarafından düzenlenen geri alım hakkı, yasal çerçevesiyle mülkiyet haklarının korunmasında önemli bir araç olarak öne çıkar. Taşınmaz sahibi, sözleşme şartlarına uygun bir geri alım hakkı oluşturarak mülkünü güvence altına alabilir ve gerektiğinde mülkiyetini yeniden elde edebilir. Bu blog yazısında ele aldığımız bilgiler ışığında, geri alım hakkının taşınmaz sahipleri için sunduğu faydaların farkında olarak bu haktan en iyi şekilde yararlanabilirsiniz.